KÂRI'A SURESİ

İnsanlar evlerinde ya da işlerinde İken o korkunç sesin çıkacağı, ansızın İnsanları kendine getireceği, uykusundan uyandıracağı ve her tarafta yakın tehlikenin his­sedileceği kıyamet kopmak üzeredir: "Dinle, o gün o üfleyici (İsrafil veya Ceb­rail, insanları) yakın bir yerden çağırır. O gün (insanlar) o çağrıyı gerçek olarak du­yarlar, iste bu (dirilip) çıkış günüdür." (Kaf: 41-42) O zil ya da davul çalma veya ku­lakları patlatan çığlık sesi mi? (Başlara) çarpan, (yürekleri hoplatan) hâdise:

"Nedir o çarpan hâdise? O çarpan hâdisenin ne olduğunu sen nereden bilecek­sin? O gün insanlar yayılmış pervaneler (uçuşan kelebekler) gibi olurlar. Dağ­lar atılmış renkli yün gibi olur." (Kâri'a: 1-5)

Dağlar yerinde duramayıp hallaç pamuğu gibi savrulur.

v

nisanlar, kelebek sürüleri yahut ortalığı kaplayan çekirgeler gibi hiçbir kimse di­ğerine meyletmez, herkes kendi geleceğini araştırır ve nereye gittiğini bilmek ister. Çünkü sen, gelecek o günler için kendi geleceğini kendin hazırladın:

"Kimin tartıları ağır gelirse, O memnun edici bir hayat İçindedir." (Kâri'a: 6-7)

Burada tartılarının ağır gelmesinden amaç, hayır kefesinin iyiliklerle dolmasıdır. Ancak hayrı az olup şerri baskın gelen ise:

"Onun anası (gideceği yer) hâviye(uçurum)dir.:ı (Kâri'a: 9)

Bu, hüzün ve sevinçte annenin halini çocuğunun hali üzerine bir delil kabul eden Arap âdetinde kullanılan bir deyimdir. Rivayet olunduğuna göre bir bedevî: "Allah İbrahim'i dost edinmişti." (Nisa: 125) âyetini işitince, "İbrâhîm'in annesinin gözü ay­dın" der. Âyette geçen hâviye çukur ve alçak bir yer ismidir. Burada cehennem mu­rat edilmektedir. Sonra gelen şu âyet bunu açıklamaktadır:

"Onun (hâviyenin) ne olduğunu sen nereden bileceksin? O kızgın bir ateştir." (Kâri'a: 10-11)

Kari'a Sûresi • 677

 

Free Web Hosting