NASR SURESİ
"Allah'ın yardımı ve fetih geldiği ve insanları dalga dalga Allah'ın dinine girdiğini gördüğün zaman." (Nasr: 1-2)
Bu sûre, Peygamber'in (s.a.v) ömrünün sonlarında inmiştir. Bu sûreden, tıpkı sahabenin zekîlerinin anladıkları gibi, Peygamber'in kendisinin kastedildiği anlaşılmış ve bu dünyadan göçünün yaklaştığı hissedilmiştir. Bunun için uzun boylu teşbih ve istiğfara hazırlanmıştır.
Gelen yardım, putlar yıkılıp devleti çökertildikten, gece gündüz, "Allah birdir, kendisine tapılan taşlar ancak kaldırımlar ya da duvar katlarında kullanılabilir" diye çağıran müezzinler ufukları doldurduktan sonra vuku bulmuştur.
Muhammed, risâletini, Allah'ın kelimesini yücelterek ve egemen olan bâtıl inançları yok ederek yerine getirmiştir. Geriye uzun cihadından elde ettiği iyiliğin karşılığını görmesi için Rabbine dönmesi kalmıştır. O hiç kimsenin yorulmadığı kadar yorulmuştur. Ayaklan şişene dek teheccüd (gece namazı) için ayakta durmuştur. O yakarışta bilmeden derinlere dalmıştır. Savaşta yaralılarla meşgul olsun diye cariyeleri bile savaşa almayı düşünmüş, insanların kendisine yaptıklarına aldırmamış ve ardından şöyle yakarmıştır: Eğer gazap senden olmayacaksa başkası hiç önemli değil, aldırış etmem!
Diyebilirsin: Savaş kazanmcaya dek ömrü uzun olsaydı ne olurdu?
Derim ki: Savaş kazanmak ancak dünyada yüce bir istektir. Peygamber ömrünün sonlarında bir Yahudi tacirden evi için yiyecek istedi. Yahudi vermedi. Ancak bir rehin karşılığında verebileceğini söyledi. Peygamber o zamanlar, yönetimin doruğunda idi. Bütün güçler ordusunun önünde bozguna uğruyordu. Arap Yarımadası'nm sınırlarının gerisindeki Roma bölgeleri alınmıştı. Bütün Yahudi bölgeleri teslim alınmıştı. Şayet Resul, kendine tabi olan zenginlerden birine istenilen yiyeceğin fiyatını ödemesini teklif etse, o zengin bunu dünya ve âhiret onuru sayardı.
Nasr Süresi • 695
Kur'ân-ı Kerîm'in Konulu Tefsiri
Ama Resul, bunu yapmadı. Yahudiye dedi ki: Ben yerde ve gökte güvenilirim. İstediğin rehini al. Ona zırhını rehin verdi! Ve Peygamber, zırhı evinin yiyeceği için bir Yahudi yanında rehin bırakılmış olduğu halde vefat etti.
İnsanların dünyasından Muhammed'e ne kaldı?
Ardından vahiy, ona burada kalmayı veya Allah'a kavuşmayı sunmak için geldi. O, aksine Refîku'1-A'la (En Yüce Dost), diyordu.
Muhammed Rabbine kavuştu ve O'nun yakınında ağırlandı. "0 şimdi önceki resullerle ve mukarreb meleklerle birliktedir. Güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarında (memnunluk içinde)dtrler." (Kamer: 55)
696 • Nasr Süresi