NEBE1 SURESİ

 

Her halkın kendilerine peygamberlik iddiasıyla gelen kişinin sözünü ve şahsi­yetini araştırması sonra da leh ve aleyhinde hüküm vermesi hakkıdır. Biz so­ruyoruz: Muhammed ne getirmiştir? O, Allah'ın hak olduğunu bize bildir­miş, Allah'ın varlık ve kemâlinin delillerini eşsiz bir tarzda açıklamış, Allah'ın tek ol­duğunu, göklerde ve yerde olanların O'nun yaratığı olduğunu, her bir melek, insan veya cinlerin istisnasız O'na ihtiyaç duyduğunu, O'na kavuşan her yükümlünün ke­sin sorguya çekileceğini beyan etmiştir. "Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür. Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür," (Zelzele: 7-8)

Hz. Muhammed niçin inkâr edilmiştir? Şayet ben, herhangi bir kimsenin, O'nun bize getirdiğinden daha değerli bir şey getirdiğini görseydim ona uyardım!

Nebe' Sûresi, müşrikler hakkında şöyle diyor: Muhammed'in davetinin sizi ikna etmediğini varsayın. Göklerin ve yerin yaratılışını düşünmez misiniz?

"Biz, yeryüzünü bir beşik dağlan birer kazık yapmadık mı? Ve sizi çift çift ya­rattık." (Nebe': 6-8)

Şimdi biz Hicrî 14. ve Milâdî 20. yy'ın sonlarında bulunuyoruz. Şimdiye dek farklı risâletlere vâris olduk. Bize düşen karşılaştırma yapmak ve tercih etmektir. Söylediğim bir gerçektir. Ben kitap ve sünnet olarak Hz. Muhammed'in getirdiği mi­rasla karşı karşıyayım. O'nun üzerine hiç kimseyi takdim etmiyorum ya da daha in­saflı bir söylemle O'nun dediklerini kabul ediyorum. Şüphesiz O'nun risâleti kadîm ve son vahyi birlikte temsil etmektedir. O'na karşı çıkan semavî bir vahiy değil beşer safsatalarından başka bir şey olamaz. "(Ey Muhammed), sana söylenen, senden önce­ki peygamberlere söylenmiş olandan başka bir şey değildir." (Fussilet: 43) Yani ben Hz. Muhammed'e uyduğum zaman aynı zamanda Hz. Mûsâ, İsâ, Nuh ve İbrâhîm'e de uymuş oluyorum.                                      *

Bu sûre, dört farklı bölümden oluşmaktadır.

Nebe'Sûresi* 621

Kur'ân-ı     Kerîm'in     Konulu     Tefsiri

1. Evren ve insanlar, şâm yüce Allah'ın şu sözünde anlatılmıştır:

"Sıkışan(bulut)lardan şarıl şarıl su indirdik, Çıkaralım diye onunla tane(Ier), bitki(ler) ve ağaçları birbirine sarmaş dolaş bahçeler." (Nebe': 14-16)

2. Hesap günü çok özlü bir şekilde anlatılmıştır:

"Muhakkak ki (iyilerle kötülerin birbirinden ayırt edileceği) hüküm günü, belir­lenmiş bir vakittir. O gün, Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz." (Nebe':17-18)

Kur'ân'ın kıyametten bol söz etmesi, karakterlere baskın gelen dünya sevgisine karşılıktır.

3.  Suçluları bekleyen ceza anlatılmıştır:

"Cehennem de durmadan gözetlemektedir. Azgınların varacağı yerdir. Orada çağlar boyu kalacaklardır." (Nebe': 21-23)

4.  Salih mü'minleri bekleyen nimetler anlatılmıştır:

"Takva sahipleri için de kurtuluş vardır: Bahçeler, bağlar, göğüsleri tomurcuk­lanmış yaşıt kızlar." (Nebe': 31-33)

Manevî karşılık bir gerçektir. Meleklerin çoğunluğu ile birlikte Allah'ı öven ve O'nu yücelten mü'minlerin yüzleri nurlandırılacaktır. Açmış bahçeler içinde ve yaşıt kızlarla birlikte olmak nimetin tamamlanmasıdır. Bu muhteşem anlatımdan sonra akıl sahiplerine şöyle denir:

"İşte bu, hak gündür. Artık dileyen, Rabbine varan bir yol tutar." (Nebe': 39)

Kim takva ile donanırsa kurtulur. Kim bu dünyada beyhude yaşar ve ellerini boş olarak Allah'a sunarsa artık geç kaldığından ötürü pişman olur.

"Biz sizi yakın bir azâb ile uyardık. O gün kişi, ellerinin (yapıp) öne sürdüğü iş­lere bakar ve kâfir: 'Keşke ben, (daha önce) toprak olsaydım!' der." (Nebe': 40)

Sûrenin sonunda Hz. Muhanımed'i araştıranlara diyoruz ki: O'nun şahsı bu be­yandan ne kazanmıştır?

Allah'ı davetle gönülleri ateşlemesi onun kusuru mudur? Fitne çıkaranlara ve az­gınlara karşılık vermesi O'nun bir ayıbı mıdır?!

O

622 ¦ Nebe' Sûresi

 

Free Web Hosting