ÖNSÖZ

Bu kitap, bazı yazılarımda örneklerini sunduğum, Kur'ân hakkında yepyeni bir çalışmadır. Ben bu çalışmayı sürdürürken kendi eksikliğimi hissettim. Çünkü Kur'ân'ın özelliği, benim gibi aciz birisinin onu sunmasından çok daha büyüktür. Fakat Kur'ân'ı daha iyi anlamak ve anlamlarını daha İyi idrâk etmek için, kendi kendimi teşvik ettim ve dedim ki; "Benden önce kimsenin kullanmadığı bir yöntem keşfedeyim ve bu yöntemle hayır kapılarından bir kapıyı açayım."

Bu çalışmada ulaşmak istediğim hedef, Kur'ân'ın her sûresini, "Konulu Tefsir" yöntemiyle sunmaktan ibarettir."Konulu Tefsir", "Tahlilî Tefsir"den farklıdır. "Tahlilî Tefsir"; âyet veya âyet gruplarım tek tek ele alır ve orada geçen lafızları, terkipleri ve hükümleri açıklar.

Oysa "Konulu Tefsir"; sûrenin genel yapısını ortaya koymak için, sûrenin başıyla sonunu birlikte ele alır ve sûrenin kapsadığı konulan birbirine bağlayan 'gizli bağlan' açıklar. Böylece sûrenin başını sonu için bir giriş, sonunu da başı için tasdik edici bir unsur kılar.

Herhangi bir sûrenin ihtiva ettiği konular ne kadar çok olursa olsun, sûredeki "Konu Bütünlüğü"ne fazlaca özen gösterdim. Ayrıca bu hususta, Kur'ân'ın en uzun sûresi olan Bakara Sûresi'ni Konulu Tefsir Yöntemi'ne göre tefsir eden, Prof. Dr. M. Abdullah Dırâz'ı örnek aldım. Çünkü O, bu çalışmasında, sûrelerdeki "konu bütünlüğü" ile ilgili eşsiz ve rengârenk bir gül demeti sunmaktadır. Sayın Dırâz'ın "en-Ne-beü'1-Azîm"' isimli eserini okuyan kimse, benim söylediklerimi daha iyi anlar. Sözü edilen bu çalışma, kanaatimce, bir sûrenin, ilk konulu tefsiri olma özelliğini taşımaktadır.

Allah (c.c.)'m kendilerine Kur'ân'ı anlama yeteneği vermesi sebebiyle Kur'ân âlimleri, geleceğin kurucularıdır. Ancak her zaman üstünlük, fazilet ve erdem, o âlime Kur'ân'ı anlama ve kavrama yeteneğini bahşeden yüce Allah (c.c.)'ındır.

Önsö!

Kur'ân-ı Kerîm'in Konulu Tefsiri

İçimde hissettiğim duygular ışığında, Müslümanların bu tür bir tefsire (Konulu Tefsir'e) ihtiyaçlarının olduğunu hissettim. Nasıl gereksinimleri olmasın ki? Ben çocukluğumdan beridir, Kur'ân'la birlikte oldum; on yaşımda onu tamamen ezberledim ve seksen yaşımda olduğum halde hâlâ okumaktayım. Fakat bana öyle görünmektedir ki, Kur'ân'ın anlamlarından öğrendiğim şey, çok azdır ve benim Kur'ânî anlayışım, onun zahirî anlamlarının ve devamlı tekrar edilen cümlelerinin ötesine geçmemektedir. İşte bu sebeple, kendi kendime şöyle bir itirafta bulundum; Yüce göndericisinin emrettiği şekilde, bu güne kadar, Kur'ân hakkında gereği gibi düşünüp tefekkür etmedim! Öyleyse, âyetlerin öncesiyle sonrasını birbirine bağlayan unsurları tam olarak kavrayabilmem ve sûreyi bir bütün olarak anlayabilmem için, âyetlerin derinliklerine dalmam gerekir...

Sonra bu çaba ve gayretimin, böylesi önemli bir işi başarabilecek derecede büyük olmadığım hissettim! Bir anlık tereddüde kapıldım! Fakat sonra dedim ki; Bu yolda bir veya iki adım yol almış olmam, İlk aşamada acizliğe teslim olmaktan çok daha iyidir. Ancak Allah (c.c.) bana yardım etti ve beni muvaffak kıldı da, ilerleme kaydettim ve yolun sonuna geldim.

Kur'ân-ı Kerîm, Allah (c.c.)'ın önceki yüzyıllarda indirmiş olduğu vahiylerin, bir özetidir. Onun kıyamete kadar baki kalması için verilen garanti sebebiyle de, korunması sağlanmıştır. Hafızların ezberlediği ve sayfaların kaydettiği, harfi harfine tevatürle gelen hiçbir kitap mevcut değildir; ancak Önünden ve arkasından hiçbir bâtılın gelmediği bu Kur'ân hariç,

Bir kimse şöyle bir soru sorsa: Bu asırdaki Allah (c.c.)'m vahyi nerededir? Cevap ancak, Kur'ân'a işaret etmek ve yok olmanın üstesinden gelmiş, hatadan uzak, hakikat ve dosdoğru yola hidayetin, sadece kendisinde bulunduğu Allah (c.c.)'in Kur'ân'daki sözlerine övgü yağdırmak olurdu.

Burada yine tekrar ediyorum ki, ben bu çalışmamda dar çerçeveli bir araştırma yaptım. Kendisinden su içmekte olduğum vadi, benim kapasitem nisbetinde akmaktadır ve sınırlıdır. Fakat benim bu çalışmam, bu alanda yapılacak çalışmaları daha da ileriye taşımayı teşvik etmekte, Kur'ân'a hizmet yolunda en yüce görevlere giden kapıların ilkini aralamakta ve Kur'ân'ın eşsizliklerini ve güzelliklerini örten sis perdelerini aralamaktadır.

Bu çalışmada takip eniğim yöntem şudur: Ben, sûrenin özelliklerini açıkça ortaya koyan âyetleri seçip tefsir ettim. Sûrenin diğer âyetlerini de, benzer bağlamlann-

1 Bu eser, Prof. Dr. Suat YILDIRIM tarafından lerciime edilmiş ve 1995 yılında, Akçağ Yayınları tarafından, "En Mühim Mesaj; KUR'ÂN" ismiyle yayınlanmış lir. (Çev.)

Önsöz • 8

Muhammed Gazalî

da ele alıp algılasınlar diye, okuyucuya bıraktım. Böyle yapmamın sebebi, konunun uzayıp dağınık bir hâl almaması İçindir. Benim hedefim özet bilgi sunmaktır.

Burada şu hususa da dikkat çekmek istiyorum; Bu "Konulu Tefsir" yöntemi, kesinlikle "Tahlilî Tefsir"den müstağni olmayı gerektirmez. Aksine bu yöntem, Tahlilî Tefsir"in tamamlayıcısı ve sınırlı gayretlerine eklenen bir çabadır.

Benim burada değinmediğim, "Konulu Tefsir"in bir başka tanımı daha vardır. Bu tanıma göre "Konulu Tefsir"; Belirli bir konuyu Kur' ân' in bütününde araştırarak yakın bağlamda açıklayıp sunmak ve bu temel üzerinde birçok soruna çareler bulmaktır. "Konulu Tefsir"in bu türü için, "el-Mehâvirü'l-Hamse li'l-Kur'âni'l-Kerîm" ve "Na-zarâtfi'l-Kur'ân" isimli eserlerimde örnekler verdim.

Şüphesiz ki, "Kur'ân Araştırmaları", "Konulu Tefsir" tarzı çalışmalara fazlaca ihtiyaç duymaktadır. Hatta bazı araştırmacılar, Kur'ân araştırmalarının geleceğini, "Konulu Tefsir" tarzı çalışmalarda görmektedirler

Sonuçta Kur'ân-ı Kerîm, İslâm Dini'nin bir anayasası ve ebedî mûcizesidir. Bizim de bu çalışmayla ulaşmak istediğimiz hedef, kıyamete kadar ona olacak ihtiyacı hissettirmektir.

Kuluna bu 'Kitab'ı indiren, onu idrak sahipleri için bir rehber kılan, bütün hatalardan koruyan ve sadece doğru olana hasreden Allah (c.c.)'a hamd olsun...

Muhammed GAZÂLÎ

Önsöz • 9

Free Web Hosting